Her ne kadar şiddet doğanın  bir parçası olsa da, doğaya kısmen yabancılaşmış insanın, şiddeti uygulama neden ve biçimi de doğaya kısmen yabancılaşmıştır. Doğadaki şiddet yaşamın zorunluluklarından kaynaklanır, her canlı, yaşayabilmek için bir başka canlıyı ve/veya cansızı besin olarak kullanmak zorundadır ve şiddet olmadan bunu başaramaz. Kuşun solucanı yemesi gibi maymunun muzu koparması da doğal ve eko sistem için gerekli olan şiddettir.

''Oysa insanlık, kattettiği  gelişmelere rağmen, çevresine, hatta kendisine ''Gereksiz Şiddet'' ugulamaktadır. Şiddetin sözlük anlamına bakacak olursak;

Bir hareketin, bir gücün derecesi,  sertlik.

Bir hareketten doğan güç: Rüzgârın şiddeti.

Karşıt görüşte olanlara kaba kuvvet kullanma.

Kaba güç, duygu veya davranışta aşırılık.'' anlamlarına gelmektedir.

''Gereksiz Şiddet'' , hayatta kalmak için zorunlu olmayan, yaşam şartlarını zorlaştıran şiddettir.

İnsana karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayan insan , diğer canlılara da fiziksel şiddet uygular. Örneğin at binmek, bir ihtiyaçtan kaynaklanmış olsada, günümüzde at arabalarına ihtiyaç yoktur ve atlara yapılan ''Gereksiz Şiddet'' tir. 

Temel soru insan gereksiz şiddeti neden yapar?

1- Öğrenilen veya öğretilen şiddet : İnsan öğrenen, taklit eden bir canlıdır, dolayısıyla şiddeti gören insan bunu önce öğrenir, sonra yeri geldiğinde taklit eder, yani öğrendiği şiddeti uygular. Bu öğrenme tesadüf ile olabildiği gibi; örneğin ilk kez bir kedinin fareyi yakaldığını yada birinin diğerini yaraladığını, öldürdüğünü gören kişide olduğu gibi; babanın çocuğuna avlanmayı yada kendisini korumasını öğretmesi gibi öğretme yolu ile de olabilir. Öğretme yolu her zaman baba çocuk ilişkisinde olduğu gibi masum olmaz, bazen terörizm, mafyalaşma gibi siyasi veya ekonomik amaçlarla da şiddet öğretilir. Öğrenme ve öğretme ortamları fiziki dünyada bire bir  yaşayarak başlamış ve etki alanı olayın gerçekleştiği yerle sınırlı olmuştur, oysa günümüzün teknolojisinde bu sınır kalkmış, dünyanın bir ucundaki tek bir şiddet bile sanal ortamda tüm dünyada görülür, öğrenilir ve öğretilebilir duruma gelmiştir. İşte bu yüzden sürekli şiddet işlenen haberler, filimler, oyunlar şiddeti özellikle de gereksiz şiddeti haddinden fazla öğrenilir ve öğretilir kılmıştır. Şiddetin zararlarından korumak için alınan önlemler: filmlerdeki yaş sınırı uyarıları veya internetteki koruyucu filtreleri aşmak mümkün olduğundan, gereksiz şiddetin öğrenilmesini veya öğretilmesini engellemez. Kaldı ki bu türden yaş sınırlamaları sadece çocukları korumaya yöneliktir, büyükleri, şiddete eğilimli, hasta insanları ve bunların üzerindeki etkilerini hesaba katmaz. 

2- İçimizdeki şiddet : 

İnsan temel ihtiyaçlarını başka türlü karşılayamıyorsa şiddete başvurabilir. Aç insan açlığın etkisi ile, libidosunu normal yollardan tatmin edemeyen insan , tatminsiz libidonun etkisi ile, korkan insan güvenliği için, sevilmeyen, sevgiye ulaşamamanın öfkesi ile saygı görmeyen insan, saygı görmek için şiddet uygular. Çoğu zaman, ne için şiddet uyguladığını kendisi de bilmez. Duygularımız ve duygusal tepkilerimiz beynimizin en son gelişen ve mantıklı düşünmemizi sağlayan (korteks ) tabakasında değil, ilkel beynimizde oluşur ve ilkel tepkiler verir. Bilinçli tüm düşünce ve davranışlarımızın oluştuğu korteks bölümünün , ilkel beynimizde olanlardan haberi olmadığı için, gerçekte neden şiddet uyguladığını kendisi de tam olarak bilemez, farklı nedenlere bağlayabilir..  .'' Bir anlık öfke'', ''hatırlamıyorum'', ''cinnet geçirmişim'' ''nutkum tutuldu'' gibi sözler bu gibi durumları anlatmak için kullanılır. Şiddet her zaman karşıdakine uygulanmaz bazen de kişi şiddeti kendisine uygular, bu şiddet kendisini aşağılama gibi psikolojik, vücudunu yaralama gibi fiziksel olabildiği gibi, bazen de intiharla sonuçlanabilir.  

Engin S. Darıca, 2022