Sloganımız “KADINA ŞİDDETE HAYIR” mı olmalı, yoksa “İÇİMİZDEKİ ŞİDDETE HAYIR” mı?
Muhtemelen insanlık var olduğundan beri hayvana, kadına, çocuğa, erkeğe, şiddet uygulanıyor. Son yıllarda özellikle “kadına” ,  “hayvana” veya “çocuğa” yapılan şiddete tepki gösteriliyor. Özellikle kadın, çocuk cinayetlerinin, tecavüzlerinin veya  hayvanlara eziyet görüntülerinin basına yansıdığı dönemlerde, bu tepkiler yoğunlaşıyor. Kadın hakları derneklerinden, hayvan hakları derneklerinden gelen talepler genellikle yasal korumanın artırılması, kadın hakları veya hayvan hakları bilincinin artırılması  yönünde oluyor.

Yapılan yasal düzenlemeler ve kısmen de olsa bilinçlendirme çabaları istenilen sonucu veriyor mu?
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün 2014 yılında yaptığı araştırmanın (Türkiye'de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmaları)  sonucuna göre, eğitim düzeyi arttıkça şiddet görme oranı azalıyor.

Bu azalmayı eğitimli kesimde kadına şiddete bakışın farklılaşmasının yanında, problem çözmedeki başarı ve ekonomik bağımsızlığa da bağlayabiliriz.  Çünkü eğitimli kesimin şiddete karşı olması toplumsal bir baskı yaratır, şiddet uygulayan dışlanma korkusu yaşar, ayrıca problemini akıl yoluyla çözebilen insan şiddete ihtiyaç duymaz. Ekonomik bağımsızlığın yararı da kişiye öz güven vermesi ve
geçinmek için şiddete katlanmak zorunda kalmamasıdır.

Ne yazık ki, günümüzde hala tüm toplumlarda, yasal düzenlemelere rağmen, şiddet çözülememiştir. Sorunun köküne inmeden, soruna miyop yaklaşımla baktığımız sürece de çözülecek gibi durmuyor. Kadına şiddet, çocuğa şiddet, hayvana şiddet diye parçalara ayırırsak, görmeyenlerin fili tarifi gibi (herkes tuttuğu parçayı tarif eder) sorunu yanlış tarif ederiz. Şiddeti kimin uyguladığını bile doğru tarif edemeyiz, kadına şiddeti kim uygular sorusunun cevabı “Erkek” olur, peki kadın kadına şiddet uygulamaz mı ? Anne çocuğuna şiddet uygulamaz mı? Hatta enderde olsa “Kadın” erkeğe şiddet uygulamaz mı? “Erkek” erkeğe şiddet uygulamaz mı ?  Tüm bunların cevabı “Evet” ise ortak paydası, güçlünün güçsüze “Şiddet” uygulamasıdır.  Kolaycı yoldan yasaklayalım çözülsün yada, polis korumasıyla, şiddete karşı kampanyalar ile çözme seçenekleri gerçekten sorunu çözseydi, bu yasaların ve korumaların olduğu yerlerde sorun çözülürdü.

Önceliğimizi, içimizdeki şiddete “hayır” olarak belirlemedikçe ve buna uygun çözümler üretmedikçe, varacağımız yer bugünkünden çok farklı olmayacak.  Engin S. Darıca , 2022