SAVAŞ

Savaş ciddi bir travmadır ,  insanın psikolojisini bozar,  özellikle de uzun süreli olursa. Önce acımasızlığa  alışılır,  şiddet  kanıksanır ,   uzun sürerse  zararı  daha   fazla  olur.  Vietnam savaşından sağ dönen birçok askerin başına gelenler gibi, psikolojileri bozuldu, intihar edenler oldu.

Modern dünyada savaşlar sadece silahla olmaz , kapitalist sistemde ekonomik savaşlar  vardır  ve  ömür boyu sürer. Buradaki savaşta  bir kurşun gibi sizi anında öldürmez ama aç bırakır, sokakta bırakır,  hasta  eder ,  yavaş  yavaş öldürür.

Kapitalist sistem size bu ekonomik savaşta sadece HAYAT da kalmayı değil artı MUTLU olmayı , ÖZGÜR olmayı , FARKLI olmayı , İMTİYAZLI olmayı da vaad eder.

Bu kadar güzelliğe  kim hayır diyebilir , üstelik REKLAM gibi güçlü EKONOMİK SİLAHI varken. Güzeller  güzeli bir  kız, bazen erkek  X marka aracın üstünde davetkar  bir bakışla, bu araca sahip olursan benim gibi birine  kavuşursun mesajını beynimizin derinliklerine gönderdiğinde , korteks (Beynin bilinçli düşünen kısmı)emin olun devre dışı kalır çoğu zaman ve duygularımızın etkisiyle gereksiz satın almalar  yaparız.

Şimdi tek tek bakalım sistem bize  vadettiklerini verebiliyor mu?

HATAT da kalmayı , büyük ölçüde verebiliyor. Özellikle fizyolojik ihtiyaçlar fazlası ile karşılanıyor. Güvenlik riskleri zenginlikle orantılı olarak artsada , güvenlik tedbirleriyle riskler azaltılabiliyor.

İMTİYAZLI olmayı  büyük ölçüde verebiliyor, bu savaşın galipleri  SARAY larda oturup VIP salonlardan geçip ,  DÜNYA SİYASETİNE yön vermek gibi ekonomik savaşın mağluplarının yapamayacağı bir çok şeyi  yapabiliyor.

FARKLI olmayı büyük ölçüde olmasada  verebiliyor,  zengin olanla  olmayan arasındaki fark büyük olsada,  zenginlerin  kendi aralarında  çok büyük farklılıklar  yaratmaları o kadar  kolay değil.

ÖZGÜR olmaya sıra gelince işler  zorlaşıyor, işinin  kölesi olmayanın  fazla  başarısı da olamaz,  zira  işleri bir  an  boş  bırakmak ,  yarışta  hayli geri kalmak demektir.  Araba yarışında şurada güzel bir şey gördüm dur  bakayım diyenin kazanma şansı  varmıdır?

MUTLULUK, işte asıl aldatma burada üstelik bu aldatmanın aldatanıda  aldanmış durumda. Savaş ortamında  helede uzun süreliyse,  insanın  mutlu olması sadist olmasıyla mümkündür ancak , kaldı ki aslında o da gerçek mutluluk  değil  hazdır,  geçici bir  haz.

Ekonomik savaş(Rekabet) ortamını da  duygusal beynimiz  gerçek savaş  gibi algılar  ve strese girer,  çünkü milyonlarca  yıllık evrim sürecimizde ki karşılığı  gerçek savaştır. Ekonomik savaşı ilkel(duygusal) beynimiz bilmez, korteksimize(beynimizin düşünen kısmı) düşen görev de ,  libidomuzun bize hataya düşerek al dediği o arabayı vs. yi almak için mantıklı gerekçeler üretmekden öteye  gidemez  çoğu zaman. 

Oysa ki o arabayı içinde kız (yada erkek) olmadan  verirler, dünya kadar da paranı (emeğini, zamanını) alırlar. Libido da bir  hayal kırıklığı ve mutsuzluk. L

Evlilik için de, durum çok farklı  değildir. Birinci nesil zenginlerden değilse, kapitalist evliliğini de planlamak zorundadır, eş  seçimini, işlerinin gelişimine yapacağı katkıda etkiler. Evlendikten sonra, iş  çıkışı,  iş  için istemediği davetlere, toplantılara katılmak zorundadır.

Bu kadar hesaplı ve ömür boyu süren savaşta  yüksek  stres düzeyi, kişiden kişiye  değişmekle birlikte mutsuzluk kaynağı olur. Senede birkaç  hafta  tatil de yeterli olmaz, isterse 180m. yatın olsun.

Bir arslanın avını yakalayıp  yemek için 8 -10 saat koştuğunu düşünebiliyor musunuz?

Yemeğini yiyemeden çatlar ölür  hayvan. 

İnsan için de durum çok farklı değildir.  Milyonlarca  yıllık evrim sürecinde oluşan vücut sistemimizin,  toprağı ekmeyi öğrenip  kısmen yerleşik düzene geçtiğimiz 10.000  yılda değişmesini  yeni şartlara uygun evrimleşmesini bekleyemeyiz. Bu durumda  kurduğumuz sistemleri bünyemize uydurmak zorundayız, mutlu olmak için.

Engin S. Darıca, 2023