Mağara devrinden sonra insanlar,  başlarını sokacakları, kendilerini ve ailelerini yabani hayvanlardan, doğa olaylarından (yağmurdan, soğuktan, şimşekten...) koruyabilecekleri, güvende hissedecekleri başkalarının giremiyeceği bir sığınağa  ihtiyacı duymuşlar bunun için ev adını verdiğimiz yapılar inşa etmişlerdir ve  buraya sadece güvendikleri kişileri kabul etmişlerdir. Günümüzde bu ihtiyaç yasalarla güvence altına alınmış ve "Mesken Masuniyeti" yada "Konut Dokunulmazlığı" olarak adlandırılmıştır.

Konut dokunulmazlığı  Anayasa’nın 21. Md.si  ve Türk Ceza Kanunu’nun 116 ve 119. Md.leri ile güvenceye alınmıştır. Türk Ceza Kanunu  bir taraftan konut dokunulmazlığını ihlal suçunu 116.md.sinde 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırırken, diğer taraftan Borçlar Kanunu 319. maddesinde, satış ve sonraki kiralama için, tanımadığı kişilere evini açmak zorunda bırakmışdır. Bu hüküm zamanına uygun olsa bile, görüntülü görüşme ile doktor muayenesinin  bile yapıldığı  günümüzde gereksiz, huzur bozucu ve bazı durumlarda da tehlikelidir.

Kiracı tanımadığı kişileri evine (yatak odasına kadar) sokmak zorunda olmamalı, satış ve sonraki kiralama için ev gösterme yükümlülüğü, ancak video görüntü ile sınırlı olmalı ve yasa bu şekilde kiracının temel hakları gözetilerek yeniden  düzenlenmelidir. 

Yönetenlerin  görevi,  toplumun huzurunu, mutluluğunu  sağlamaktır.

Engin S. 2024