Serbest piyasa kime serbest?

Serbest piyasa: güçlünün güçsüzü ezdiği ve eninde sonunda, kendisin de ezilebileceği bir sistemdir.

Son zamanlarda ekonomistlerden sık sık duyduğumuz “Fiyatlama Mekanizmasının (davranışının) Bozulması” deyimi : fiyat koyabilenin istediği gibi (sınırsız) fiyat koyması anlamına gelir. 

Tabi burada sebest piyasa savunucuları, talep olmazsa fiyat düşer diyecekler, keyfi ihtiyaçlarda bu doğru olabilir ama zaruri , yaşamsal ihtiyaçlarda bu geçerli değil, ev almazın ama, kirada  oturmaktan vazgeçebilirmisin , kiralar yüksek diye sokakta yaşayabilirmisin yada gıda fiyatları yüksek diye yemekden vazgeçebilirmisin, geçemezsin öyleyse burada serbest irade yok, serbest piyasa tüketiciye sebest değil. Kaldı ki globalleşen dünyada, hayati olmayan ihtiyaçlarda bile sen almazsan, dünyanın başka bir yerinde birileri alır ve bireyler olarak arz, talep fiyat mekanizmasına etkin çok sınırlı kalır.

Neredeyse hergün yapılan zamlarla, zihinlerde olan fiyat bilinci yıkılmış ; tüketici, yine zam gelecek korkusuyla, fiyat ne olursa olsun, son kuruşuna kadar tüketime yönelmiş yada yönlendirilmiştir. Korkunun olduğu yerde serbest irade, serbest piyasa olur mu?

Fiyatlara her gün zam serbest, maaşlara değil. Bundan maaşlara her gün zam yapılsın anlamı çıkarılmasın, fiyatlara her gün zam yapılmasın, maliyetler satış fiyatıyla eşitlendiğinde  zam yapılsın mesela yada kar haddi olsun, keyfi zam yapılmasın en azından hayati ihtiyaçlarda.

Serbest piyasa ekonomisinin savunucuları, tam rekabet ortamının faziletlerinden, arz/talep dengesinde oluşan fiyatın en iyi fiyat olduğundan, devletin müdahale etmemesi gerektiğinden bahseder ama, tam rekabetin, tam bir aldatmaca olduğundan hiç bahsetmez. Bir taraftan kâr maksimizasonunu hedefleyeceksin, bir taraftan da kârını minimize edecek tam rekabeti isteyeceksin, bu çelişkili durumu arzu edenler olsa bile, piyasadan ilk silinecekler arasında olabilir ancak; diğerleri tam rekabetten kaçmanın bir yolunu bulur, aralarında anlaşarak fiyat yükseltenler, yasalardan yararlanarak menfaat sağlayanlar; yatırım teşvikleri, gümrük uygulamaları  gibi üreticiye serbest uygulamalar, büyüklüğünü (dayanma gücünü) kullanarak rakiplerini batırıp, piyasayı ele geçirenler, geçirdikten sonrada istediği fiyatı belirleyen birkaç firmanın oluşturduğu karteller, (kartelleşme yasağı da işe yaramıyor, cezaları da, fiyatlarına yansıtarak, müşterilerine ödetiyorlar ) tam rekabet piyasasının aslında bir rüya, bir aldatmaca olduğunu, acı bir şekilde bize gösteriyor.

Bugünkü fiyat artışlarının (moda deyimle enflasyonun) nedeni, talep artışıyla başlayan fiyat artışlarının (enflasyonun),  olası enflasyon korkusu ve aşırı kâr arzusunun birleşiminden kaynaklanan fiyat artışıyla sürüdürülmesidir.  Herkes fiyatını artırırsa fiyat artışı(enflasyon) düşmez. Dolar artışını fiyat artışına(enflasyona) sebep gösterenler, dolar artmadığı zamanlarda yaptıkları fiyat artışına (enflasyona), açlık sınırındaki insanların maaşlarına daha zam yapılmadan yaptıkları fiyat artışlarına neyi sebep gösterecekler? Korkularını mı ? Kâr arzularını mı? 

Engin S. Darıca, 2024